13.2. Hasta Değerlendirimi

İmplant destekler, dişsizliklerde, sabit veya sabite yakın protezlerin uygulanmasını sağlarlar ve şu avantajları vardır:

  • Kemiğin korunması,
  • Oklüzal dikey boyutun korunması,
  • Estetik,
  • Uygun oklüzyon,
  • Psikolojik destek,
  • Proprioseptif duyunun yeniden kazanılması,
  • Stabilite,
  • Retansiyon,
  • Fonasyonun düzelmesi,
  • Kas tonusunun korunması

Çocuk ve genç hastalarda, büyüme ile görülen iskeletsel değişimler ve osseointegre implantın, ankiloze diş gibi davranması, implant uygulamalarında yaşı, sınırlayıcı bir faktör haline getirmiştir. Ancak, büyüme ve gelişim kavramının anlaşılması ile kontrollü uygulamalar yapılabilmektedir.

Maksilla ve mandibula, pubertal döneme kadar devamlı büyür. Büyüme ve gelişimin en yoğun olduğu dönem puberta dönemidir. Pre ve postpuberta döneminde, bunun çok gerisindedir. Kızlarda, puberta dönemi 12-14, erkeklerde ise 13-15 yaş arasındadır.

Resim 13. 1 a,b,c,d,e. 16 yaşında hastada, ortodontik tedavi ile yer kazandırılmış, santral diş eksikliğinde uygulanan implant destekli kron restorasyonunun, 2 yıl sonra doğal dişlerin sürmelerini devam ettirmeleri, implantı ankiloze kemik gibi davranarak geride kalması ile oluşan seviye farkının seramik kronun yenilenmesi ile tedavisi.

(Başparmağın iç tarafındaki sesamoid kemiğin radyografide görünmeye başlaması, puberta dönemi için belirleyici bir tanıdır.) Büyüme ve gelişim, kızlarda 18 yaş, erkeklerde ise 20 yaş civarında tamamlanır. Ancak, insan ömrünün uzaması, beslenme ve egzersizin de etkisi ile pubertal büyüme ve gelişim yaşını arttırmıştır. Kızlarda 20, erkeklerde 22 yaşına kadar büyüme ve gelişimin devam ettiğini gösteren çalışmalar vardır. Bu yaşların, 20 yaş dişleri için sürme dönemi olmasıyla bağlantılı olarak, implant uygulama yaşı belirlenirken bu dönem rehber alınabilir.

Daha erken uygulanan implantlar incelendiğinde, komşu dişler normal sürmelerini devam ettirirken, implant ugulanan bölgede gelişim olmadığından, implantüstü yapılar vertikal yönde daha kısa (infrapozisyon) kaldıkları görülmüştür. Bu nedenle, tek diş eksikliklerinde, büyüme gelişim döneminde yapılmak zorunda olan uygulamalarda, fark oluşan kron boyu, protetik yöntemlerle uygun hale getirilir.

Sonuç olarak, genç hastalarda, büyüme ve gelişim göz önünde tutulmalı, özellikle geniş bölge uygulamalarında, büyüme ve gelişim sürecinin tamamlanması beklenmelidir. Bu da, kızlarda ortalama 20, erkeklerde 22 yaşından sonrasıdır. İmplant uygulamaları için diğer endikasyon ve kontrendikasyonlar gözden geçirildikten sonra yaş için üst sınır yoktur

Endikasyonlar

  • Retansiyon desteği gerektiren aşırı rezorbe kretlere sahip tam dişsiz hastalar,
  • Tek veya çif taraflı dişsiz sonlu kretlere sahip özellikle genç hastalar,
  • Ara destek gerektiren uzun boşluklu sabit protez vakaları,
  • Komşu diş preparasyonlarının istenmediği özellikle anterior ve posterior tek diş eksiklikleri,
  • Psikolojik ve fizyolojik nedenlerle hareketli protez kullanamayan hastalar implant uygulamaları için temel endikasyon alanlarını oluştururlar.

Bunların yanında;

  • Oral kas koordinasyon bozukluklarının mevcudiyeti,
  • Düşük doku toleransı durumları
  • Protez stabilitesini etkileyen parafonksiyonel alışkanlıklar,
  • Tam protezlerden aşırı beklentisi olan hastalar,
  • Hiperaktif kusma refleksi olan hastalar implant destekli protetik tedaviler için diğer endikasyonlardır.

Kontrendikasyonlar

Osseointegre implant tedavisi,

  • 1. Yüksek dozda radyasyona maruz kalmış hastalarda (>5000 Rad.),
  • 2. Psikiyatrik problemi olan hastalarda (psikoz, dismorfobi),
  • 3. Hemoliti bozukluğu olan hastalarda
  • 4. Romatimal hastalıklarda,
  • 5. Nefrit,
  • 6. Kalp hastalıkları,
  • 7. Hepati siroz,
  • 8. Allerjik durumlar
  • 9. İmmün direnç defektlerinde
  • 10. Fokal enfeksiyon şüphesinde kesin kontrendikedir
  • 11. Yumuşak veya sert doku patolojileri,
  • 12. İlaç, alkol, tütün çiğneme alışkanlığı olanlar,
  • 13. Düşük dozda radyasyona maruz kalmış hastalarda (< 4000 Rad.) kontrendikedir.

Bununla birlikte, lokal olarak,

  • 1. Alveoler kemik hastalıkları,
  • 2. Periodontal hastalıklar
  • 3. Rezidiv oluşturan ağız mukozası hastalıkları,
  • 4. Temporomandibuler disfonksiyonlar,
  • 5. Kemik hacminin yetersiz olduğu durumlar,
  • 6. Anatomik oluşumların malformasyonları ve makroglossi, kontrendikasyon teşkil edebilir.
Devamı: Tedavi Planı
Hakettiğinizi almanız için çalışıyoruz

Hastalarımıza hak ettikleri gülümsemeleri vermek için çalışıyoruz